Gündem

Sizce kurumunuz suistimal vakalarından dolayı her sene ne kadar para kaybediyor?

Gizem Taştemel
Makale

Suistimal kayıplarını en aza indirmenin en düşük maliyetli yolu, kurumlarda suistimal risklerini azaltacak veya ortadan kaldıracak önleyici faaliyetler geliştirmektir. Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği tarafından hazırlanan rapora göre her yıl beyaz yaka suçlarından dolayı kurumların yaşadığı kayıp, cirolarının %5’i olarak tahmin edilmektedir. Bu oranın yaşadığımız coğrafya için oldukça iyimser olduğunu da belirtmek isterim.

Suistimal kayıplarını önleme faaliyetleri çoğu zaman kurumların operasyonel risklerine verilen cevaplar olarak düşünülür. Oysaki kurumlarda suistimal vakalarının önlenmesi için operasyon odaklı bakmadan önce yol alabileceğimiz, kurum kültürünü güçlendirme ile başlayabileceğimiz ve hızlı sonuçlar alabileceğimiz faaliyetler de var. Gelin birlikte inceleyelim.

Kurumun, tüm seviyelerinde rol alan çalışanlarına suistimal ile mücadele kültürünü aşılaması belki de en zor ama en önemli adımlardan biridir. Bunun için öncelikle yönetimin suistimalle mücadele konusunu içselleştirmesi, bunu kurum içerisinde yaygınlaştırmaya ve aynı zamanda sürdürülebilir hale getirmede kararlı olması gerekir. Bu da tam olarak “tone at the top” ile ifade edilen yönetimin felsefesinin kurumlar için ne kadar kritik olduğuna işaret etmektedir.

Suistimalle mücadelede kurumun her düzeyinde çalışana dokunmak için en etkili yöntemlerden biri de çalışanlara farkındalık arttırıcı eğitim verilmesidir. Eğitimler, beyaz yaka suçlarıyla ilgili önemli seviyede farkındalık yaratırken aynı zamanda kurumda önemli bir caydırıcı etken de oluşturmaktadır. Bu da suistimalci çalışanın suçu işlemeden önce düşünmesini, suç işlerse yakalanabileceğini hissetmesini sağlar ve suistimali gerçekleştirmekten alıkoyar. Aynı zamanda dürüst çalışanlar için ise bu ortam çalışan motivasyonunun ve kuruma duyulan güvenin artmasına da katkı sağlar.

Kurumlar için oldukça kritik olan bir diğer uygulama ise ihbar mekanizmasıdır. İhbar mekanizması, çalışanların suistimali raporlamasına olanak sağlar. İyi yönetilen bir ihbar mekanizması sayesinde kurumlar, suistimali tespit edebilir ve hatta bu mekanizmanın varlığı çalışanlar üzerinde oldukça etkili önleyici bir kontroldür. Suistimal vakalarının yarıya yakınının ihbar mekanizmaları aracılığı ile tespit edilmesi, kurumların doğru raporlama kanalları ile etkin çalışan bir ihbar mekanizması kurmasının bu mücadeledeki önemini somutlaştırmaktadır.

Bu yazıda değineceğim son suistimal önleme faaliyeti ise hem genel iş süreçleri hem de kurum özelinde suistimal risklerinin değerlendirilmesi ve suistimal risklerine ilişkin hem önleyici hem de tespit edici kontrollerin belirlenmesi olacak. İşte bu aşamada kurumun iş modelini ve operasyonunu anlamak; kuruma özel operasyonel risklere özellikle odaklanmak en kritik adım.

Bu aşamada, önleyici veya tespit edici kontrollerin belirlenmesi oldukça önemli fakat yeterli değil. Kontroller, kurumun sistemine entegre edilmeli ve etkin çalıştığından emin olunmalıdır. Hatta değişen iş süreçleri, teknoloji, insan kaynağı gibi faktörler sebebi ile dönemsel olarak suistimal riskleri ve kontroller gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir. Bu çalışmayı, kurumun üçüncü savunma hattında yer alan iç denetim fonksiyonu veya dışarıdan hizmet veren üçüncü taraflar yürütebilir. Kurumların tepe yönetiminin iç denetim rolü için kaynak sağlaması, iç denetime yetki vermesi, iç denetim rolünün bağımsız bir yapı olduğunu hissettirmesi bu mücadelenin başarılı olması için temel önceliklerdir. Tam da burada eğer “İç Denetçilerin Suistimal ile İlgili Sorumlulukları”na göz atmak isterseniz takip eden linkten blog yazımı okuyabilirsiniz. Suistimal Farkındalığından Bir Adım Öteye!

Yukarıdaki bilgiler ışığında sizce kurumunuz suistimal kayıplarını azaltmak için yeterince önlem alıyor mu? Eğer cevabınız hayır ise sorum size: Sizce kurumunuz suistimal vakalarından dolayı her sene ne kadar para kaybediyor?

Öne Çıkanlar