Gündem

4.4 Milyar ABD Doları Tutarında Yaptırım Cezası Ödeyebilir misiniz?

Serhat Tümüklü
Makale

Kripto yatırım dünyası ve merkeziyetsiz borsalar evreninde, 21.11.2023 günü, tarihe altın harflerle kazındı dememizin herhangi bir sakıncası olmaz sanırım. Haziran 2023’te SEC (U.S. Securities and Exchange Commission) dünyanın en büyük kripto para borsası Binance’in ABD’de faaliyet gösteren kuruluşu Binance U.S.’e müşteri fonlarını yanlış kullanmak, yatırımcılara ve düzenleyicilere yanıltıcı bilgi sağlamak ve menkul kıymet düzenlemelerini ihlal suçlarından dava açtı.

Dava süreci devam ederken ABD Hazine Bakanlığı’nın kara para aklama ve yaptırım izleme birimleri FinCen (Financial Crimes Enforcement Network) ve OFAC (Office of Foreign Assets Control) yaptığı incelemeler sonucunda Binance’i IŞİD, El Kaide ve Hamas’ın kara para aklama işlemlerine yardımcı olduğunu belirleyerek dava konusunu genişletti.

21.11.2023 tarihinde davanın Başsavcısı Merrick Brian Garland’ın tarihi sayılabilecek nitelikteki konuşmasında, Binance’in ve Binance’in kurucusu ve CEO’su Changpeng Zhao’nun (namı diğer CZ_Binance) Banka Gizlilik Yasası ve yaptırım programlarını ihlal etmekle suçlandığını, suçlamaların Changpeng Zhao ve Binance tarafından kabul edildiğini ve anlaşma yoluna gidildiğini belirtti.

Anlaşma sonucunda Binance’in FinCEN’e 3.4 milyar ABD Doları, OFAC’a ise 968 milyon ABD Doları olmak üzere tarihin en büyük yaptırımı yaklaşık 4.4 milyar ABD Doları ceza ödeyeceği netleşti.

Bu gelişmelerin yanı sıra Binance’in CEO’su Changpeng Zhao tüm bu suçlamaları beklenmedik ve ani bir şekilde kabul edip yargılanmak üzere teslim olduğunu ve görevinden istifa ettiğini açıkladı. Bu noktada, şirketin hem marka yüzü hem de en üst düzey yetkilisinin kara para aklama suçunu kabul etmesi, Binance’e olan güvenin oldukça sarsıldığını ve bunun da ekonomik anlamda önemli sonuçlar yaratacağını gösteriyor.

Altını çizmek istediğim noktalardan en önemlisi ABD tarafından terör örgütü olarak nitelendirilen IŞİD, El Kaide ve Hamas gibi grupların kara para aklama faaliyetlerine olanak sağlama suçlaması ve suçlamaların kabul edilmesi.

Şirketinizde icrai faaliyet görevi olan, şirket kaynaklarını ve faaliyetlerini yönlendirici karar alabilen C-level yöneticilerinizi ya da iş ortaklığı kurduğunuz veya kurmak üzere olduğunuz şirketleri ne kadar tanıdığınız sorusu aklınıza geldi mi? Yasa dışı örgütler, terör grupları, siyasi kişi ve kamu kurumlarıyla olan ilişkilerini, finansal durum ve marka reputasyonlarını, kumar, bahis, uyuşturucu gibi bağımlılıklarını ya da sahip oldukları sertifikaların, özgeçmişlerinde yer alan bilgilerinin gerçek olup olmadığını araştırma ihtiyacı duydunuz mu?

Teknolojinin son sürat ilerlediği bu günlerde çok fazla dezenformasyona maruz kalıyoruz. Bilgi yayan çok fazla kaynak olması nedeniyle doğru bilgiye ulaşmak ve teyit etmek bir hayli karmaşık hale geldi. Açık kaynaklar üzerinden doğru verilere çoğu zaman ulaşamadığımız gibi, ulaşabildiklerimiz için de çok fazla çaba ve zaman harcamamız gerekiyor.

İş ortağı, distribütör ya da şirket yöneticisi olarak kabul ettiğiniz veya edeceğiniz tüzel ve gerçek kişilerin gerçekten var olup olmadığını, mali ve finansal açıdan gücünü, sahip olduğu varlıklarının gerçekten var olduğunu, özgeçmişinde yazan verileri teyit etmek, daha da ötesi terör grupları, siyasi kişi ve kurumlarla olan ilişkilerini, kumar, bahis, uyuşturucu gibi bağımlılıklarını bilmek yasal yaptırımlarla karşılaşmamak ve şirketin faaliyetlerinin sürdürülebilirliği açısından son derece ehemmiyetli hale gelmiştir.

Bu konuda banka ve finans kuruluşlarının farkındalığının üst düzeyde olduğunu ve kendi istihbarat yöntemlerini kullanarak doğru bilgiye ulaşmaya çalıştıklarını biliyoruz. Örneğin bankaların, personelinin kredi skorunu Kredi Kayıt Bürosu üzerinden periyodik olarak sorguladığını ve ani düşüşlerin kırmızı bayrak niteliğinde değerlendirdiğini ve nedenlerini araştırdığını biliyor muydunuz? Ya da kara para aklama (AML – Anti-Money Laundering) ve terörün finansmanının önlenmesi yükümlülükleri kapsamında personel ve müşterilerinin kara para aklama, yasaklılık, terör gruplarıyla olan bağlantısı ve siyasi nüfuz sahipliği hususlarında kontrol edildiğini ve sonuçların değerlendirildiğini hiç duydunuz mu?

Bu durum kamu ve reel sektör için maalesef geçerli değil ve oldukça sınırlı düzeyde üzerine düşünülen ya da dikkat edilen bir husus. Bu konuya önem verip doğru bilgiye ulaşma konusunda harekete geçen kurumların da ulaşabildiği kaynaklar oldukça kısıtlı.

Tam bu noktada yolsuzlukla mücadele ve suistimal önleme konusunu düstur edinmiş kişi ve kurumlara oldukça iş düşüyor. Yolsuzluk, suistimal, rüşvet, varlıkların ve görevin kötüye kullanılması konularında uzman olan bu kişi ve kurumlar, istihbarat toplama, veri temini ve teyidi konusunda da üst düzey imkanlara sahiplerdir. Bu kuruluşlar, açık kaynaklar üzerinden günler, belki de haftalar alan, doğru veriye ulaşma ve teyit etme işlemini, geliştirdikleri standart yöntemler, kullandıkları uygulama ve yazılımlarla birkaç saat gibi kısa ve ekonomik ölçüde tamamlayarak ulaşılmak istenen doğru veriyi hazır hale getirebiliyorlar.

Şirketinizin herhangi bir yasal yaptırımla karşılaşmasını istemiyorsanız, kurduğunuz veya kuracağınız iş ortaklıkları, istihdamını sağladığınız ve sağlayacağınız üst düzey personel gibi üçüncü taraflarla olan iş birlikleriniz öncesinde mutlaka ve mutlaka açık kaynak istihbaratını yaptırmanız hayati önem arz etmektedir. Şirketinizin yetkili yöneticisinin Changpeng Zhao gibi tüm suçlamaları kabul edip sizi yüklü bir ceza ödemek durumunda bırakması biraz can sıkıcı olabilir.

Öne Çıkanlar