Koronavirüs Salgını ve Kurumsal Sürdürülebilirlik

Burak Özagazar

Koronavirüs salgını, tıpkı doğal afetler, genel grevler, ablukalar, ambargolar, büyük ekonomik krizler, yangınlar gibi sayısız türde ve çok değişik şekillerde ortaya çıkan, rutin toplum düzeninin bozulmasına sebep olan bir olgudur.

Birçok belirsizliğin bütün dünyayı aynı anda etkisi altına aldığı bu dönemde, kurumların kendi sürekliliğini devam ettirebilmesi, hiç kuşkusuz birçok farklı radikal kararın doğru ve hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesine bağlıdır.

Bu dönemde başarılı ve etkin şekilde belirsizlikleri yönetebilen kurumlar, ilerde karşılaşacakları benzer belirsizlik ortamlarında ne denli başarılı olabileceklerinin garantisini belki de şimdiden bütün menfaat sahiplerine vermiş olacaklar.

“Değişen koşullar karşısında bilinmezliği yönetebilmek için neler yapılması gerekiyor?” “Başarılı bir yönetim için sizce de yeni yönetim üsluplarımızın geliştirilmesi gerekmez mi?” “Peki bu dönemde hangi değişikliklere öncelik vermeliyiz?” Bu önemli soruların cevabını aşağıda kısaca özetleyelim:

Kurum politikalarınızın çalışanlarınız tarafından benimsenmesini sağlayın

En değerli varlığınız olan çalışanlarınızın güvenliğinden emin olmak bu dönemde en büyük önceliğiniz olmalı. Uzaktan çalışma ve seyahat gibi özellikle bu dönemde kritik öneme sahip politika ve prosedürlerin basit ve açık şekilde çalışanlar tarafından benimsenmesini sağlayın.

Kurumunuzun sürdürülebilirliğine sekte vuracak kesintilerin bir listesini yapın

Ana tedarikçiler ile yaşanabilecek tedarik sorunları neler olabilir? Sürdürülebilir bir tedarik zinciri operasyonu için alternatif tedarikçilerinizi belirlediniz mi? Düşen satış taleplerinize göre üretim optimizasyonlarınızı ve stok yönetiminizi gözden geçirmenizde fayda olabilir mi?

İş Sürekliliği Planı’nızın gerçekçi bir salgın senaryosuna karşısında ne denli uygulanabilir olduğunu değerlendirin

Gerçek salgın senaryosuna karşı mevcut salgın planlarınızı yeniden gözden geçirin, test edin ve güncelleyin. Kapsamlı şekilde hazırlanmış bir İş Sürekliliği Planı acil ve beklenmedik durumlarda, ortaya çıkacak risklere karşı hızlı aksiyon alabilmenizi sağlayacaktır.

İç iletişim ağınızı oluşturun

İş sürekliliğin bir parçası olarak iç iletişim planının zaman kaybetmeden oluşturulması bu dönemde oldukça önemli. Kimin, ne zaman, ne tür bir iletişimi kime sağlayacağını belirlemeniz, bilgiyi etkin yönetebilmenize, ilgili bilginin doğru kişilere doğru zamanda ulaşmasını sağlayacaktır.

Salgının operasyonlarınıza, hizmet alanlarınıza, gelirleriniz ve tahsilatlarınız üzerindeki etkilerini güvenilir ve şeffaf bir şekilde çalışanlarınıza aktarılması, çalışanlardan gelen geri bildirimlerin toplanması ve değerlendirilmesi, kurumunuzda oluşabilecek potansiyel bilgi kirliliğini önleyecektir.

Bilgi teknolojileri altyapınızı güçlendirin, uyum eylem planlamalarınızı yeniden gözden geçirin

Çalışanlarınızın uzaktan çalışma yetkinliklerini, bilgi teknolojileri altyapınızı ve mevzuatsal uyum konularını (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), vb.) bu dönemde yeniden gözden geçirin. KVKK gibi mevzuatsal düzenlemelere yeni çalışma düzeninizde uyum sağlayabiliyor musunuz? Çalışanlarınızın güvenli bir şekilde çoklu olarak uzaktan kurum bağlantısı sağlayabilmesi için gerekli lisans ve altyapıları bulunuyor mu?

Sözleşmelerden doğan hak, yükümlülük, alacak ve sorumluluklarınızı değerlendirin

İş birliğinde bulunduğunuz bütün menfaat sahipleriniz ile temasa geçin ve yürürlükteki sözleşmelerinizi yeniden müzakere etmeye çalışın. Açık ve şeffaf olun, gününüzü kurtaracak kısa vadeli planlar yerine, her koşulda gelecek odaklı olmayı hedefleyin.

Güncel gelişmeleri yakından takip edin

Dünya Sağlık Örgütü veya devlet kurumlarına bağlı resmi sağlık merkezleri gibi güvenilir kaynaklardan gelen bildirimleri takip edin, gelişmeleri ve alınacak aksiyonları zamanında çalışanlarınızla paylaşın ve ivedilikle uygulamaya alın.  

Belirsizliklere karşı farkındalığın artması ve planlı yapılacak bir hazırlığın iş esnekliğinin anahtarı olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Doğru stratejileri uygulayarak insan odaklılık, sorumluluk, özgünlük, bütünlük, doğruluk, cesaret, estetik, coşku, şefkat, adalet, saygı gibi etik değerlerinizden ödün vermeden bu sınavdan başarıyla çıkmak, hiç kuşkusuz kurumlara yeni fırsatlar yaratacaktır.    

Başta kendinize, kurumunuza, çalışanlarınıza, kısacası bütün paydaşlarınıza inanın.

Güzel günler yakın!

PAYLAŞ